1. İlçenin Genel Olarak Tanıtılması
(Tarih ve Coğrafi Durumu)
a.Tarihi :
Sivas İlinin büyük İlçelerinden biri olan Divriği eski bir tarihe sahiptir. Hititler zamanından beri yerleşme alanı olarak bilinen Divriği‘nin adı, eski Yunan yazımlarında Apbrike olarak geçmektedir. Bizans devrinde Tepbrike olarak yaygın bir hal almış ve Türklerce Divrik adıyla anılmıştır. Arap coğrafyacıları ise şehrin adını ilk kaynaklara uygun olarak abrik şeklinde tespit etmişlerdir.
 |
Divriği, Bizans ile İran arasında sınır karakollarından birini meydana getiriyordu. İmparator Meraklius tarafından Sasani yayılmasından kurtarılan Divriği , kısa zamanda bu sefer Arapların saldırılarıyla karşılaştı. Bu devirde Divriği kendi adıyla anılan ırmağın (Bugünkü Çaltı (Çayı) üstünde yüksek bir tepede sağlam bir kale olarak stratejik bir değer taşımakta idi. Çevredeki halk,doğu Hıristiyanlığı ile paganizmin karışımından meydana gelen ve Samsatlı Pevlus’un yaymış olduğu mezhebi mensupları idi. Bu yüzden pavlikyan adıyla anılan bu mezhebin başlıca merkezlerinden biri idi. Divriği’nin yakınında bulunan büyük bir mağara ile kilise, şehre kutsallık kazandırıyor ve mağarada saklanan din şehitlerinin cesetleri ise Ashaba-ı Keyf olarak değerlendiriliyordu. Dik kafalı ve zorlu bir topluluk olan pavlikyanlar bir yandan Ortodoks Bizansla, bir yandan da Araplarla süregelen uğraşmalarında kimi zamanda başarılar elde etmişlerdir. Birinci Basileios 870 yılında Divriği önünde Pavlikyanlara karşı büyük bir başarı kazanmışsa’ da ertesi yıl Pavlikyanlar Ankara ‘ya kadar bütün Kapadokyayı ele geçirmişlerdir.
Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra Divriği ‘de Türk egemenliğine girdi. Divriği‘nin Türkler tarafından ne zaman alındığı kesin olarak bilinmemekle beraber 1071 yılından 1091 yılına kadar geçen yirmi yıl içinde alındığını kabul etmek zorunluluğu vardır. Divriği‘nine Alpaslan‘ın Komutanı Mengücek Gazi ‘ye verildiği ve o’nun bağlı olduğu Oğuz boylarından Kayı, Bayat, Karaevli ve Akevli boylarının yerleştiği bilinmektedir. Mengücek Gazi ‘nin oğlu İshak ‘ın 1142 yılında ölümü üzerine ikiye ayrılan Mengücek Beyliğinin Divriği kolunu Süleyman bey korumuştur. Bu beylik kültürel bir gelişme gösterirken bir yandan da Anadolu Selçuklu Sultanlığına bağlı olarak Hıristiyanlara Şah ‘ ın 1224 tarihinde yaptırdığı KALE ile oğlu Ahmet Şah tarafından 1228 yılında yaptırılan ULUCAMİ ve ayrıca Ulu camiye bitişik olarak Ahmet şah ‘ n karısı Turan Melek tarafından yaptırılan DARÜŞŞİFA büyük bir önem taşır. Divriği ‘ deki son Mengücek beyi Salih’ e ait kitabe 1252 tarihini göstermektedir. Bu tarihten 9 yıl önce Anadolu Selçuklu Sultanlığı Moğol baskısı altında eski gücünü kaybetmiş bulunuyordu . İlhanlı hükümdarı Abaka Han, Baybarasb ’a karşı giriştiği seferde 1277 yılında Divriği’ ye geldiğinde şehir artık Mengüceklerin egemenliğinden çıkmıştı.
Abaka Han Divriğililerce saygı ile karşılanmış olmakla birlikte kalenin yıktırılmasını emretmişti, Anadolu'daki Türk birliğinin dağılmış olduğunu bu devirde , Sivas Eratna oğullarına bağlanmışken Divriği nin Mısır –Memlük yönetiminde kaldığı görülür. 1398 de karayüllük Osman ‘ın Sivas Sultanı Kadı Burhanettin’ i Zara ile Divriği arasında yenilgiye uğratıp öldürülmesinden sonra yöreye egemen olan Osmanlı beyi Yıldırım Beyazıt. Divriği Kalesini Mısırlı Veli İbrahim Şuhri ‘nin oğlundan teslim almıştı. Ancak, 1401 de Timur ‘a karşı Memlük imparatorluğu ile bir anlaşma yaparken bu kaleyi yine onlara bırakmak zorunda kalmıştır. Divriği ‘nin Türk Beyliğine kesin olarak katılması, Yavuz Sultan Selim ‘in devrinde Mercidabık zaferinin sonunda olmuştur. Osmanlı İmparatorluğunca Sivas Beylerbeyliğine bağlı bir Sancak olarak teşkilatlanan Divriği ; Harput, Arapkir ve Zara yolu üzerinde önemli bir konaktı. 17. Yüzyıldan başlayarak Anadolu’ da güvenliğin bozulması üzerine Tunceli dağlarında sığınan eşkıyaların baskısı altında kaldı . iki yüzyıl süren bu güvensizlik devresinde şehir güvenilir sığınaklardan biriydi . 19 ncu yüzyılda Devlet otoritesi kendisini gösterince, şehrin bu önemi kayboldu. Arkadan gelen ekonomik çöküntü Divriği ‘ye bırakılmış bir şehir görüntüsü vermişti. Sivas İlinin yeniden teşkilatlanması üzerine bir İlçe merkezi haline getirilmişti
Divriği yukarı Fırat havzasının İç Anadolu sınırı yakınında Sivas İlinin Güneydoğusunda yer alır. Divriği İlçesi Fırat nehrinin bir kolu olan Çaltı çayı vadisi kenarında kurulmuştur. Denizden yüksekliği 1225 metredir.İlçenin yüzölçümü 2781, 56 Km. karelik bir alanı kaplar Doğusunda Ilıç ve Kemaliye , Batısında Kangal, Kuzeyinde İmranlı ve Zara, Güneyinde Arguvan, Arapkir, Hekimhan İlçeleri ile çevrilidir. Divriği İlçesi çok dağlık bir bölgeyi içine almaktadır. Dağlar arasında dik ve derin vadiler içerisinde Fırat’ın küçük kolları akmaktadır. Arazi çıplak ve vahşi görünüşlüdür.
.
|